Altını ıslatma ilgili
Halk arasında gece işemesi olarak bilinen, tıbbi adıyla Enürezis Nokturna dünyada olduğu gibi Türkiyede de sık görülen bir sorundur
Enürezis’den bahsedebilmek için idrar kaçırma sıklığının ardı arda gelen 3 ayda haftada 2 kereden fazla olması veya idrar kaçırmanın sıkıntı verici ya da işlevselliği (örn. okulda) bozucu etkilerinin olması gereklidir.
İdrar kaçırma sadece gündüzleri de olabilir (Enürezis Diürna). Bir de hem gece hem gündüz olan tipi vardır.
Enüretik çocukların %80’i mesane kontrollerini hiç kazanmamışlardır, bir başka deyişle bebekliklerinden beri idrar kaçırmaktadırlar (Birincil EN). Kalan %20’si ise idrar kaçırma sorunlarının olmadığı bir dönem (en az 1 yıl) sonrasında idrar kaçırmaya başlarlar (İkincil EN).
“Yatak ıslatan çocuklara (enuretikler) hiçbir tedavi uygulanmasa dahi, yılda yaklaşık %15’i kendiliğinden iyileşir ve kuru kalır. 18-64 yaş arası sağlıklı erişkinlerin %0.5’i düzenli olarak yataklarını ıslatırlar. Dolayısıyla enurezis, sınırlı ölçüde de olsa erişkin popülasyonu da ilgilendiren bir sağlık problemi, aynı zamanda bir toplumsal problemdir.
Bu gün modern ürolojide kabul edilen tanıma göre “enurezis nokturna”, beş yaşın üzerindeki çocukların uykuda yatağını ıslatması durumudur. Bunların %75-80’i bebeklikten beri sürekli yatak ıslatan ( primer) grup olup, %20-25’i ise arada en az 6 aylık kuru bir dönem geçirdikten sonra tekrar yatak ıslatan ( sekonder ) çocuklardır.
Yatak ıslatmanın sebeplerine bakıldığında, bu konudaki yaygın görüşler arasında şunları sayabiliriz:
- Genetik: Anne, baba, her ikisi veya kardeşlerde enurezis olması
- Enüretik çocukların birinci derece yakınlarında küçükken idrar kaçırma oran 75’dir. Ayrıca, bu çocuklarda mesane kapasitesinin düşük olduğu ; gece idrarın azalmasını sağlayan hormonun bu çocuklarda normal düzeyine geç ulaştığı gibi araştırma sonuçları da vardır.
- Merkezi sinir sisteminde olgunlaşmanın gecikmesi sonucu, uykuda idrar kesesi kasılmalarının baskılanamaması
- Uyanma bozukluğu: Uykuda dolu mesanenin algılanıp uyanılmasında güçlük
- Normal bireylerde gece boyunca böbreklerden idrar yapımını azaltan bir hormonun (ADH), enüretiklerde yetersiz salgılanıp, uyku sırasındaki idrar miktarının artması
- Sınırlı bir kısım olguda ise psikolojik faktörler. Bir de psikososyal etkenlerin çok önemli olduğu durumlar söz konusudur. Özellikle ikincil EN’sı olan çocuklarda idrar kaçırmanın zorlu yaşam olayları (kardeş doğumu, okula başlama, taşınma, hastaneye yatma, anne babanın boşanması, anne ya da babanın bir nedenle uzaklaşması gibi) sonrasında başlayabildiği görülmektedir.
Tedavi:
Tedavide ilk ve en önemli adım, çocuğun tedaviye motive edilmesidir. Bu amaçla, çocukla sıcak bir ilişki kurulması, ailenin anlayış ve desteğinin sağlanması, problemin mutlaka çözüleceğine dair güven vermek ve suçluluk duygusunu gidermek çok önemlidir.
Akupunktur düz kasların çalışması üzerine etki ederek ve Serotonin salgılatarak tedavi eder. 15 yaş altı hastalarda 7 ila 15 seanslık bir tedavi programı sonuç aldırır.
20 ve üstü yaş gruplarda 20-30 seanslık tedavi gereklidir.
Spinabifida varsa enurezis nokturna akupunkturla tedavi olmaz.